Evime giren yabancı...

Yorucu bir günün ardından stüdyo daireme dönmüş, kitap okuma lambamın hem rahatsız edici hem de sürükleyici cızırtısı eşliğinde öylece duruyor, düşünüyordum. Kiminin gereksiz bulacağı, kiminin de hayatını adayacağı düşüncelerdi bunlar. Ardından yarının yoğun bir gün olacağını, dinlenmem gerektiğini hatırladım ve yatak odasına, yatağıma çekildim. Bahsettiğim düşünceleri baklava desenli yorganımın altında düşünmeye devam ediyor, bir yandan yorganımın sıcaklığı ile uyuyakaldım.

Aniden bir sese uyandım. Telefonumu kontrol ettim ancak saat henüz gecenin 3'üydü, yani bu ses alarmım değildi. Sanki birisi evimin kapısını zorlamaya çalışıyor gibiydi. Sesin kaynağından hala şüphe ettiğim için kapıyı kontrol etmeye gittim. Tam yatak odamdan çıkarken kapımın açıldğını duydum. Panikle kendimi tuvalete kilitledim. Polisi aramam gerektiğini düşünüp telefonuma uzandım ancak telefonumu odamda unuttuğumu hatırladım. Korku ve çaresizlik içinde sessizce beklemeye başladım. Kulaklarımı açmış, ses duymaya çalışıyordum. Ve düşündüm ki "Ya yalnızca uyku sersemliğinden tüm bu sesleri duyduğumu sandıysam? Yani yalnızca paranoyak davranıyor olabilir miyim?" Bunun üzerine tuvaletin kilidini açtım ve sonrasında yatağımda uyandım. Bütün bunların bir kabus olduğunu fark ettiğimde rahatladım ve saati kontrol etmek için telefonuma uzanmaya yeltendim ancak başaramadım. Ellerim yatağıma bağlanmıştı ve o an bunların bir rüya olmadığını fark ettim.

Odamı, sahip olduğumu hatırlamadığım romantik bir kırmızı ışık aydınlatıyordu. Ben ellerimi zalim iplerden kurtarmaya çalışırken odama birisi girdi. Siyahlar içerisinde, yüzü ve elleri hariç tüm vücudu lateks ile kaplanmış (yüzünde siyah bir maske var olan) feminen bir figür karşımda duruyordu. Bana doğru yaklaştı ve ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu koklayıp yalamaya başladı (çıplak uyuyan birisiyimdir). Sanki karşımda evime zorla girmiş bir yabancı değil de, çiftleşme mevsimindeki kara bir kedi varmış gibi bana cilve yapmaya başladı. Durumu sonunda fark etmiştim.

Aramızda hiçbir sözlü iletişim geçmedi ancak gerek yoktu. Çünkü beden diliyle anlaşabiliyorduk. Saniyeler içerisinde tepeme çıktı ve erekte penisimin glansını okşamaya başladı. Bir yandan inliyor, beni çiftleşmeye çağırıyordu. Bu daveti kabul ettim ve kendimi tamamen ona bıraktım. Kırmızı dudaklarını ısırıyor, bana sakso çekmek istiyordu. Bir ayağı belimin sağında diğeri solunda, kalçasını havada tutarak oldukça atletik bir şekilde penisime doğru eğildi ve onu öpmeye başladı. Her öpücük daha ıslak daha tutkuluydu. Benim hoşlandığımı gördükçe daha da hırslandı ve deepthroat yapmaya başladı. 4 aydır cinsel ilişkiye girmediğim için testislerin oldukça yüklüydü. Yani anlayacağınız üzere uzun bir gece olacaktı. En sonunda ejekülasyon yaptım ve siyahlar içerisindeki kadın spermlerimi dışarıdan anlaşılabilir bir keyifle yuttu. Sanki hayatımın gecesi yaşıyordum. Lakin gece henüz bitmemiş, hatta yeni başlıyordu.

Lateks kıyafetinin vajinasına denk gelecek olan kısmındaki fermuarı bana doğru tuttu. Sanki fermuarı ağzımla açmamı ve vajinasını yalamamı bekliyordu. Fermuarı indirdim ve pastel pembesi rengindeki vajinasını önce emmeye sonrasında dilimle penetre etmeye başladım. Her bir hamlemle daha da yükseliyor ve inliyordu. Artık dayanamadı ve hızlı hareketlerle penisime doğru yöneldi. Reverse Cowgirl pozisyonuyla seks yapmaya başladık. En başta haşmetli penisim karşısında ürktüğü için yavaş başladı. Ancak sonrasında alıştığı için köküne kadar içine aldı. Ben penetre ettikçe o inliyor, o inledikçe ben şevke geliyordum. Sonunda o kadar hızlandık ki ikimiz de dayanamadık ve aynı anda ejekülasyon yaptık.

Ellerimin yatağıma bağlı olması, durumu ne kadar romantikleştirse de artık rahatsız etmeye, benim kolay yorulmama sebep olmaya başlamıştı. Bunu fark etti olsa gerek ki ellerimi çözdü ve gerisini bana bıraktı. Onu tutup dudaklarından fransız stiliyle öpmeye başladım. Dillerimiz birbirine temas ediyor ve vücutlarımız ısı alışverişi yapıyordu. Kırmızı ışığın altındaki birkaç dakika süren öpüşmenin ardından lateks kıyafetini tamamen çıkartıp pembe uçlu memelerini okşamaya, yalamaya, emmeye ve ısırmaya başladım. Sonrasında onun sırtı bana bakıcak şekilde penisimi vajinasına sürtüyor, bir yandan iki elimle memelerini okşuyordum.

En beklemediği ama arzu ettiği anda penetrasyona başladım. Saçları bir o yana bir bu yana sıçrıyor, memeleri havada dans ediyordu. Ve 5 dakika süren seksin ardından testislerimde kalan tüm yükü onun içine boşalttım.

Yorgunluğun etkisiyle yatağa geçtik ve birbirimize sarılarak uyuyakaldık. Sabah uyandığımda ne ona, ne de ondan kalma bir ize rastladım.